Ana içeriğe atla
                                           Mutluluk Üzerine
Mutluluk kırdaki çiçek mi,sokaktaki kedi mi,ağaçtaki kuş mu,kim bilir hangisidir mutluluk?Mutlu olmak için yaşama bakışımızı olumlu tutmalıyız.Kimi insan yüreğini karartmıştır.Ona Keban  Barajı’nın ürettiği elektriği verseniz aydınlatamazsınız.Şöyle ki  kimisi girer güzel bir gül bahçesine oradan bir dikeni bulur, üzerine yorum yapar.Kimi insan girer dikenli bir bahçeye, oradan bir gül bulur,onun üzerine yorum yapar.
Mutluluk üzerin o kadar çok şey söylendi ve yazıldı.Ama en önemlisi bireyin kendini tanımasıdır.Z. Ziglar’ın dediği gibi”  Kim olduğunuzla mutlu olmadan,hiçbir zaman sahip olduklarınızla mutlu olamazsınız.
Bazen düşünürüm.Mutluluk iki gencin sahilde karpuz ekmek yemesi mi?Ve ya Üç beş arkadaşın salaş bir birahanede sohbet etmesi midir? Ya da penceremden sokakta olup bitenleri izlemek midir?Her neyse işte bütün bunlara gülümseyerek bakabiliyor muyuz?İşin sırrı orada
Kimsenin hayatla kontratı yoktur.Bunu bilerek geçmişe takılmadan, geleceği de kaygılanmadan bugünümüzü en neşeli şekilde geçirmeliyiz.Yapacaklarımızı ertelenmeden yaşamalıyız.Yaşamımızda mutlu olacağımız o kadar çok şey var ki.Sadece Av Mevsiminde Şener Şen’in dediği gibi bakış açısını değiştirmeliyiz.
Mutsuz olmak için az sebep varken, mutlu olmak için yüzbinlerce neden bulabiliriz.Yaşamı gülücük tadında tutumalıyız.Herşeyin,mizah tadında olması dileyi ile kır çiçeklerinin güzelliği sizlerle olsun.18.04.2015

                                                                                                 Celal Yıldırım

Yorumlar

  1. Mutluluk mutluluk sen nerdesin der şarkının birinde demekki çok yakınımızda yeterki ne istediğimizi bilelim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çalışanları Aydın’da anjiyoğrafi olmam gerektiği tarafıma bildirildi.Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında Sayın Prof.Özer Badak Hocamız ile irtibata geçtik.Hocamız 29.06.2015 pazartesi günü servise yatışımı yaptı.Ertesi gün Prof.Özer Badak ve ekibi başarılı bir şekilde anjiyografimi yaptılar.Serviste bir  gün süre ile kaldım.Başta Hocamız ve ekip arkadaşları olmak üzere,asisitanlar,hemşireler,personeller gerekli ilgi ve alakayı hastalara gösteriyorlardı.Görev bilinciyle hareket ediyorlardı. Yapılan anjiyografinin sonucunda,pekte istenmeyen bir sonuç çıktı.Kalbi besleyen damarlardan üç tanesi (ikisi 0/0  100, biri 0/0  80)tıkalıydı.Hocamız sonuçları değerlendirdi.By pass olmam gerektiğini söyledi. Bu kez Kalp Damar Cerrahisinden Prof.Dr.Şevket Baran Uğurlu Hocamız ile görüştük.Bir hafta sonrasına ameliyat gününü verdi.Hiç beklenmedik bir sonuçla karşı karşıyaydım.Çok da yapılacak bir seçene...
                                                                 Okulların Mimarisi  Hep merak etmişimdir.Okulların projelerini çizen mimarlar ve o projeleri hayata geçiren mühendisler,bitirdikleri bu binalarda eğitim yapılırken, yapılan binadan kaynaklı ne tür zorluklar yaşandığını biliyorlar mı? Acaba Milli Eğitim Bakanlığı tek proje üzerinde ısrarcı mı oluyor?.Bilmiyorum.Bu projelerin arsa üzerine oturtulmasında şehirlerin,iklim,rüzgar,eğitim döneminde binadan yararlanılan güneşli  gün sayısı dikkate alınmaz mı?Binalarda  sosyal donatılar yeterince düşünülmez mi?  Her şehrin güneşten etkilenmesi farklıdır.Mesela Aydın ili Nisan ayından itibaren çok sıcak alır.Bana göre okul binası...
Kalp Ağrısı Yürekte yangın var ,damarda kan yürümez. Damar neşter yedi mi kanar da kanar. Nasılda yanar yaralar nasıl? Sızılar dinmez, geceler sabah olmaz. Uyanırım penceremde İzmir  Dağları,çam kokusu. Odamda hemşireler,doktorlar hastaları gezer, Her birinden ayrı ayrı çare beklersin. Özveri ile çalışırlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanları. Yaralar söz dinlemez,gününü bekler. Sabırla düzelir kesilen yaralar. Umut kapıyı çalar,sağlık yüreği yoklar. Damarda kan akarda akar.                21.07.2015    Celal Yıldırım