Ana içeriğe atla
                       İskele Caddesi

Van’da kime sorsanız iskele caddesini bilir.Fakat o eski güzel halini pek bilen olmaz.Demeyin ki bir şeyin eskisi de güzel mi olur? Hem de nasıl olur. Anlatayım.
75-80 li yıllarda İskele caddesi akşamları Van halkının dinlenme yorgunluk atma yeriydi.Tabii o yıllar Van da sosyal hayatta çok hareketliydi.Kimisi inanmaz ama ben yinede yazayım.El ele tutuşmuş gençler,o iki sıra selvi ağaçlarının altında dolaşır,güzel vakit geçirirlerdi.Hangi aklı evvelin aklına geldiyse, yol genişletme adına İskele Caddesinin iki yanındaki görkemli selvi ağaçlarına kıydılar.
Şehirler büyürken beraberinde alt yapı sorunları da büyür.Ama bunu yaparken bir kişinin kararı ile değil yerel halkın istekleri doğrultusunda yapılırsa,bu güzelim ağaçlar kıyılmazdı.Aynı zamanda Van şehir kimliğine kazınmış olan iskele Caddesi de o güzel haliyle yaşatılmış olurdu.Ağaçlar kesilmeden bu cadde tek tarafa doğru genişletilir ve ağaçlar ortada kalabilirdi.Şimdi dersiniz ki geçti gitti.Bunu yazmanın ne faydası var.Şüphesiz yararlı olduğuna inanıyorum.Bu talepler yüksek sesle seslendirildiğinde yerel yönetimlerde Şehirlere kimlik kazandırmış,yapıları,doğal alanları bu kadar hoyratça ortadan kaldıramazlar.
Van’ın kadirşinas insanlarının böyle güzelliklerle bir arada yaşamaya hakkı yok mu?Kıymayın efendiler.Hele hele doğal olan yaşam öpücüğü konduran ağaçlara asla kıymayın.Kimi gölgesinde oturur.Kimi hatıra resim çektirir.Şimdilerde estetik görünümünden yoksun,araç trafiğinin olduğu caddeyi acaba yerel yönetimler değiştirmek ister mi?Beşyol’dan baktığınızda Van Gölü sahili görünürdü.Sanki ortada bir halı iki tarafı ağaçlarla desen atılmış gibi dururdu.Eski haline döndürmek çok maliyetli mi olur acaba.Bu serhat şehrimize açılacak yeni caddelerin o estetik görünüme kavuşması dileği ile.30.042015

                                                                                                                     Celal Yıldırım

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çalışanları Aydın’da anjiyoğrafi olmam gerektiği tarafıma bildirildi.Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında Sayın Prof.Özer Badak Hocamız ile irtibata geçtik.Hocamız 29.06.2015 pazartesi günü servise yatışımı yaptı.Ertesi gün Prof.Özer Badak ve ekibi başarılı bir şekilde anjiyografimi yaptılar.Serviste bir  gün süre ile kaldım.Başta Hocamız ve ekip arkadaşları olmak üzere,asisitanlar,hemşireler,personeller gerekli ilgi ve alakayı hastalara gösteriyorlardı.Görev bilinciyle hareket ediyorlardı. Yapılan anjiyografinin sonucunda,pekte istenmeyen bir sonuç çıktı.Kalbi besleyen damarlardan üç tanesi (ikisi 0/0  100, biri 0/0  80)tıkalıydı.Hocamız sonuçları değerlendirdi.By pass olmam gerektiğini söyledi. Bu kez Kalp Damar Cerrahisinden Prof.Dr.Şevket Baran Uğurlu Hocamız ile görüştük.Bir hafta sonrasına ameliyat gününü verdi.Hiç beklenmedik bir sonuçla karşı karşıyaydım.Çok da yapılacak bir seçene...
                                                                 Okulların Mimarisi  Hep merak etmişimdir.Okulların projelerini çizen mimarlar ve o projeleri hayata geçiren mühendisler,bitirdikleri bu binalarda eğitim yapılırken, yapılan binadan kaynaklı ne tür zorluklar yaşandığını biliyorlar mı? Acaba Milli Eğitim Bakanlığı tek proje üzerinde ısrarcı mı oluyor?.Bilmiyorum.Bu projelerin arsa üzerine oturtulmasında şehirlerin,iklim,rüzgar,eğitim döneminde binadan yararlanılan güneşli  gün sayısı dikkate alınmaz mı?Binalarda  sosyal donatılar yeterince düşünülmez mi?  Her şehrin güneşten etkilenmesi farklıdır.Mesela Aydın ili Nisan ayından itibaren çok sıcak alır.Bana göre okul binası...
Kalp Ağrısı Yürekte yangın var ,damarda kan yürümez. Damar neşter yedi mi kanar da kanar. Nasılda yanar yaralar nasıl? Sızılar dinmez, geceler sabah olmaz. Uyanırım penceremde İzmir  Dağları,çam kokusu. Odamda hemşireler,doktorlar hastaları gezer, Her birinden ayrı ayrı çare beklersin. Özveri ile çalışırlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanları. Yaralar söz dinlemez,gününü bekler. Sabırla düzelir kesilen yaralar. Umut kapıyı çalar,sağlık yüreği yoklar. Damarda kan akarda akar.                21.07.2015    Celal Yıldırım