Ana içeriğe atla

                                       Sarı Sıcak
Yazı Akdeniz,Ege,Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde geçirenler bilir.Sıcakların nasıl insanı kavurduğunu.Sıcakların nasıl insanı bunalttığını.Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı azdır.Geceleri bile geç saatlere kadar sıcağın etkisini hissedersiniz.
“Aşık Mahsuni şerifin türküsünde söylediği gibi sarı sıcak yamandır Aha Memmed Emmi gölgedeki bilmiyor.Aha Memmed Emmi.”Aydın ‘da İnanın temmuz ve ağustos sıcaklarında gölge olan yerle gölge olmayan yer arasında sıcaklık olarak çok az fark vardır.Binalar gündüz o kadar sıcak yüklenir ki gece olduğunda sıcaklığını dışarı verir.Balkonda sıcaktan oturamazsınız gecenin belli saatine kadar.Hatta bazen balkon fayanslarını uzun süre hortumla serinletmeniz gerekir.Diğer türlü balkonda oturamazsınız.
Bazen en küçük bir esinti bile hissedemezsiniz.Yaprak oynamaz.Anlınızdan ter boncuk boncuk iner.Ruhen bunaldığınız anlar olur.Kaçacak bir yeriniz olmaz.Nereye gitseniz,aynı bunaltıcı sıcak.Eskiden Doğu Anadolu bölgesinde kar metrelerce yağardı.Haber spikerleri şöyle haber geçerlerdi.Kar yolları kapattığı için birçok insan evlerinde mahsur kaldı.Sıcakların arttığı günlerde o haber spikerinin haberi aklıma gelir.Fakat şöyle:” Aşırı sıcaktan dolayı insanlar evlerinden çıkamadı, mahsur kaldılar.” diye.
Son yıllarda klimaların  yaygınlaşması ile bir nebze rahatlama oldu.Kapalı mekanlar azda olsa soğutulabiliyor.Tabii ki maliyeti düşünülmez ise.Açık alanlara henüz bir çözüm üretilemedi.Bir ara Japon bilim insanları serinletici kumaşlar ürettiler,fakat seri üretimi her nedense yapılamadı.Sıcakların etkisini azaltıcı ve ekonomik olan çeşitli aparatlar yapılmalı.İnsanlarda sıcaktan daha az etkilenmelidir.
Sarı sıcaklar her insanı etkilemektedir.Tarladaki çalışanlardan,büroda çalışanına kadar.Gerçi açık arazilerde biraz daha etkisi azdır.Yoğun çok katlı binaların olduğu, sık yapılaşma olan bölgelerde daha tesirli olmaktadır.Çarşıya çıkanlar bankalarda eğleşerek serinlemeye çalışırlar.Bankadan dışarı çıktığınızda sizi bir alev topu karşılar.Anlınıza sobadan sıcak gelir gibi hissedersiniz.
Sarı sıcakların olduğu dönemlerde imkanı olanlar denize,yaylaya giderek bu badireyi atlatırlar.Ya gidemeyenler.Yazın keskin sıcakların gün sayarak bitirmeye çalışırlar.Sıcakların yerini serin ve  ılık esen bir rüzgara bırakması dileğiyle esen kalınız.02.06.2015

                                                                                                          Celal Yıldırım

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çalışanları Aydın’da anjiyoğrafi olmam gerektiği tarafıma bildirildi.Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında Sayın Prof.Özer Badak Hocamız ile irtibata geçtik.Hocamız 29.06.2015 pazartesi günü servise yatışımı yaptı.Ertesi gün Prof.Özer Badak ve ekibi başarılı bir şekilde anjiyografimi yaptılar.Serviste bir  gün süre ile kaldım.Başta Hocamız ve ekip arkadaşları olmak üzere,asisitanlar,hemşireler,personeller gerekli ilgi ve alakayı hastalara gösteriyorlardı.Görev bilinciyle hareket ediyorlardı. Yapılan anjiyografinin sonucunda,pekte istenmeyen bir sonuç çıktı.Kalbi besleyen damarlardan üç tanesi (ikisi 0/0  100, biri 0/0  80)tıkalıydı.Hocamız sonuçları değerlendirdi.By pass olmam gerektiğini söyledi. Bu kez Kalp Damar Cerrahisinden Prof.Dr.Şevket Baran Uğurlu Hocamız ile görüştük.Bir hafta sonrasına ameliyat gününü verdi.Hiç beklenmedik bir sonuçla karşı karşıyaydım.Çok da yapılacak bir seçene...
                                                                 Okulların Mimarisi  Hep merak etmişimdir.Okulların projelerini çizen mimarlar ve o projeleri hayata geçiren mühendisler,bitirdikleri bu binalarda eğitim yapılırken, yapılan binadan kaynaklı ne tür zorluklar yaşandığını biliyorlar mı? Acaba Milli Eğitim Bakanlığı tek proje üzerinde ısrarcı mı oluyor?.Bilmiyorum.Bu projelerin arsa üzerine oturtulmasında şehirlerin,iklim,rüzgar,eğitim döneminde binadan yararlanılan güneşli  gün sayısı dikkate alınmaz mı?Binalarda  sosyal donatılar yeterince düşünülmez mi?  Her şehrin güneşten etkilenmesi farklıdır.Mesela Aydın ili Nisan ayından itibaren çok sıcak alır.Bana göre okul binası...
Kalp Ağrısı Yürekte yangın var ,damarda kan yürümez. Damar neşter yedi mi kanar da kanar. Nasılda yanar yaralar nasıl? Sızılar dinmez, geceler sabah olmaz. Uyanırım penceremde İzmir  Dağları,çam kokusu. Odamda hemşireler,doktorlar hastaları gezer, Her birinden ayrı ayrı çare beklersin. Özveri ile çalışırlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanları. Yaralar söz dinlemez,gününü bekler. Sabırla düzelir kesilen yaralar. Umut kapıyı çalar,sağlık yüreği yoklar. Damarda kan akarda akar.                21.07.2015    Celal Yıldırım