Ana içeriğe atla
                       Limon Çiçeği
Limon ağacının Bir  türü var ki her mevsim üzerinde çiçek ve limonu bir arada görürsünüz.Bu limon türü  yediveren limonudur.Büyük limon ,tarımı yapmayan insanlar bahçelerine yediveren dikmeyi tercih ederler.Hem her mevsim limon hem de her mevsim bahçede güzel kokusu olsun diye
Limon çiçeği olan bir yerde onu fark etmeden yanından geçemezsiniz.O kendini hoş kokusu ve güzel görseliyle  fark ettirir.Küçük bir yel eser limon ağacından parfüm kokusu çevreye yayılır.Bu kokuyu özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde özelikle İlkbahar mevsiminde(yediverende her mevsim) almaya başlarsınız.Limon çiçeği ,Uzun süre ağaçta kalır.Çünkü halk bir çiçek bir limon düşüncesiyle koparmaya kıyamazlar.Haklıdırlar da.Eğer limon çiçeklerini koparırlarsa doğal olarak limonlar az olacak.
Sabahın erken saatinde ya da akşam üstü Aydın’ da Atatürk koşu yoluna çıktınız mı limon çiçeğinin kokusu sizi karşılar.İçinize bir ferahlık verir.Yapraklarının yeşili bir görsel şölen sunar.Hele de ağaçta bir de limon varsa,bir tane de limon koparıp koklarsınız.Ayrı bir keyif verir.
Bu güzelim kokulu çiçeklerin çokça açması için hep birlikte çaba içinde olmak,ve onları koparmadan korumak gerekli.Çevremize mis kokuyu yaysınlar.Yapmacık doğaya zarar veren, kokulardan uzak durmak, en iyisi olsa gerek.27.04.2015  Şerif Erginbay’dan kısa bir şiir:
Limon Çiçeği 
Yollar ömrün mevsimleridir 
Kapıların önünden geçer gider
 
El sallar evlerin bahçesi.
 
Düşler kalbin çiçekleridir
 
Yaprakların çiyini aşk içer.
 
Gökkuşağı yollarımda şimdi
 
Hangi patikayı yürüsem,
 

Kalbim limon çiçeği.
 
Kaynak:Antoloji.com                                    Celal Yıldırım


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çalışanları Aydın’da anjiyoğrafi olmam gerektiği tarafıma bildirildi.Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında Sayın Prof.Özer Badak Hocamız ile irtibata geçtik.Hocamız 29.06.2015 pazartesi günü servise yatışımı yaptı.Ertesi gün Prof.Özer Badak ve ekibi başarılı bir şekilde anjiyografimi yaptılar.Serviste bir  gün süre ile kaldım.Başta Hocamız ve ekip arkadaşları olmak üzere,asisitanlar,hemşireler,personeller gerekli ilgi ve alakayı hastalara gösteriyorlardı.Görev bilinciyle hareket ediyorlardı. Yapılan anjiyografinin sonucunda,pekte istenmeyen bir sonuç çıktı.Kalbi besleyen damarlardan üç tanesi (ikisi 0/0  100, biri 0/0  80)tıkalıydı.Hocamız sonuçları değerlendirdi.By pass olmam gerektiğini söyledi. Bu kez Kalp Damar Cerrahisinden Prof.Dr.Şevket Baran Uğurlu Hocamız ile görüştük.Bir hafta sonrasına ameliyat gününü verdi.Hiç beklenmedik bir sonuçla karşı karşıyaydım.Çok da yapılacak bir seçene...
                                                                 Okulların Mimarisi  Hep merak etmişimdir.Okulların projelerini çizen mimarlar ve o projeleri hayata geçiren mühendisler,bitirdikleri bu binalarda eğitim yapılırken, yapılan binadan kaynaklı ne tür zorluklar yaşandığını biliyorlar mı? Acaba Milli Eğitim Bakanlığı tek proje üzerinde ısrarcı mı oluyor?.Bilmiyorum.Bu projelerin arsa üzerine oturtulmasında şehirlerin,iklim,rüzgar,eğitim döneminde binadan yararlanılan güneşli  gün sayısı dikkate alınmaz mı?Binalarda  sosyal donatılar yeterince düşünülmez mi?  Her şehrin güneşten etkilenmesi farklıdır.Mesela Aydın ili Nisan ayından itibaren çok sıcak alır.Bana göre okul binası...
Kalp Ağrısı Yürekte yangın var ,damarda kan yürümez. Damar neşter yedi mi kanar da kanar. Nasılda yanar yaralar nasıl? Sızılar dinmez, geceler sabah olmaz. Uyanırım penceremde İzmir  Dağları,çam kokusu. Odamda hemşireler,doktorlar hastaları gezer, Her birinden ayrı ayrı çare beklersin. Özveri ile çalışırlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanları. Yaralar söz dinlemez,gününü bekler. Sabırla düzelir kesilen yaralar. Umut kapıyı çalar,sağlık yüreği yoklar. Damarda kan akarda akar.                21.07.2015    Celal Yıldırım